Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.Salat ve selam Onun nebisi (sav)’e mahsustur.
Değerli Müslümanlar her geçen gün İslam'la alakası olmayan etkili ve yetkililerin din hakkında fetvaları üzüntüyle duyuyoruz. Din hakkında hiçbir bilgilerinin olmadığını sözlerinden anlıyoruz.Bu yazıyı kaleme almam öyle bilgisizleri uyarmak için değil. Uyanık olalım, dini bozmaya çalışan merci dini bir kurum. Konu mahremiyet, biz Mevla’nın Kur’an-ı Kerimde ve Peygamber Efendimizin sahih hadislerinde görüyoruz ki bir erkekle bir kadın mahremi olmayan birinden şiddetle kaçması gerekir.
Mevlamız kitabında ne buyuruyor: ”Mümin kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.”,
“Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” Nur suresi 24-31 ayet.
“Ey peygamber hanımları siz (benim katımda) kadınlardan hiçbiri gibi değilsiniz! Eğer siz (Allah-u Teala’nın hükmüne ve Resulünün rızasına muhalefetten) hakkıyla sakınır (olmakta daim olur) sanız (sizin sevabınız benim katımda diğer tüm saliha kadınlarınkinden daha değerli olur.)!
Artık siz (erkeklerle perde arkasından konuşmanız icap ettiği zaman) sözü yumuşatmayın ki kalbinde (zinaya meyil gibi) bir tür hastalık bulunan kişi (boş yere) ümitlenmesin. Böylece siz (Muhataplarınıza, şüphe ve töhmetten son derece uzak, biraz sert ama dinen ve aklen) iyi bilinen bir söz söyleyin.” Ahzab 32.
Nikahları ebediyyen yasak olan annelerimiz konumundaki ezvac-ı tahirat ile bütün peygamberlerin ashabından hayırlı olan Resulullah’ın ashabı arasında geçen konuşmalarda bile bu emre riayet söz konusu olmasından anlamalıyız ki fitne fesadın zirveye ulaştığı şu günümüzde, Müslüman kadınların, gerektiğinde zaruret miktarıyla sınırlı olarak da olsa, yüz yüze veya telefon gibi görüşme vasıtalarıyla yabancı erkeklerle konuşurlarken çok dikkatli olmaları gerekir. Kur’an-ı mecid tefsirli meali alisi.
Peygamber Efendimiz “Mahrem olmayan kadınlara bir kere bakmak lehine ikinci kez aleyhinedir.” buyurdu. Bu durumda sorarım yetkili müftüye. Nasıl kadınlar, erkekler topluluğuna konferans verir. Hangi kitapta yeri var. Allah’ın kitabında, resulün sünnetinde böyle bir cevaz yok. Kimin kulu, kimin ümmetiyiz. Birde yakınıyorsun imamların içi boş diye. İçlerini, mahremi olmayan kadınların konuşmalarımı dolduracak. Bu iş büyük alimlerin, Hacı Mahmut Efendi Hazretlerinin dualarına zıt. Bunların yetiştirdiği toplumu yıkmaya çalışmaktır. Mevlam müsaade etmeyecektir. Bu konferansı kadın, güzide ilçemiz Of’un manevi önderlerine vermesi taaccübe şayandır ki böyle bir kanunun yanlış ve yasak olduğunu hem bu toplum hem de bu projeyi hazırlayanlar çok iyi biliyorlar. Bizler de uyanık olalım bu yemi sorgulamadan yutmayalım. Unutmayalım ki alim bozulursa alem bozulur.
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor. Ümmü Seleme (ra)’dan rivayet olmuştur. “ Ümmü Seleme ve Meymüne (ra) Resulullah Efendimizin huzurunda bulunduğu sırada Abdullah bin Ümmi Mektum geldi. Resul-i Ekremin huzuruna girdi. Resulullah (sav) –Ondan örtününüz buyurdu. Ben –“Ey Allah’ın Resulü O kör değil mi? (Nasıl olsa) bizi görmez (ve tanıyamaz) dedim. Resul-i Ekrem:
-Sizde mi amasınız, siz onu görmüyor musunuz? Buyurdu…
Peygamberlerin Allah tarafından korunma nimeti bir yana “Yine de ben nefsimi yaratılış gereği kötülüklere meyil etme vasfından temize çıkaramam. Gerçekten de insana verilen nefis elbette Allah-u Teala’nın koruması olmasa şehvetlere meyil etmek gibi kötü şeyleri çokça emredicidir. Lakin Rabbinin acıması müstesna. Çünkü bu Rahmet onu kötü meyillerden döndürebilir. Şüphesiz benim rabbim nefsine uyup da kötü işler yapanların tövbelerini çokça kabul ederek günahlarını bağışlayan bir Ğafurdur, Rahimdir…
Kullarına çok acıdığına kiminin günaha meyilden koruyarak kimini de tövbeye muvaffak ederek rahmetine mazhar kılandır. Yusuf suresi 53. Ayet.
Selam hidayete tabii olanların üzerine olsun.
